13 Haziran 2011 Pazartesi

Neden Yargılıyorsunuz Beni

Ey her şeyi bildiğini sanan
yön verici despotlar
Daha beni dinlemeden
Yargılamadan
Mahkum  ediyorsunuz
Bırakın beni ne olur
İnsanlık namına
Kendi kendime
Benim neyi sevdiğim
Neyi istediğim
Kime ne?
Sizinin ki bana ne
Benim ki size ne?
Paylaşmak zorunlu değil
Zorlamıyorum
Zorlanıyorum
Horlamıyorum
Horlanıyorum.
Bütün bunlardan
Şunu anlıyorum ki
Rengimiz benzese de
Ben zenciyim
Tenim ak olsa da
Ben siyahım
Galiba kanımda farklı
Ben dövülmeliyim
Sövülmeliyim
Horlanmalıyım
Sizin  insanlığınız sizden
Bunu istiyor olmalı
Sizin   menfaatleriniz
Hırpalanmamla birleşir
Duygularınız zulümle bütünleşir
Açı çektirmeyle perçinleşir.
Masumane isteklerin
Altını oydunuz
Düşman ilan ettiniz
Suları bulandırdınız
Mazlumları dolandırdınız.
Toplumu soydunuz
Çıkarlarının  adını
Başka, başka koydunuz.
Bunlar görünmesin diye
Yalanlar uydurdunuz.
Hep belden aşağı vurdunuz
Bütün bunlar yaşanırken
Nasıl suskun kalırım hakim bey
Niye müdahalen yok hakim bey
t-size:� p

8 Haziran 2011 Çarşamba

Adaletin Bu mu Dünya!



Kime şikayet edeyim derdimi
Kim dinler cılız sesleri
Yasalar tozlu rafta
Zulümle aynı safta
İnsanca bir şey istemek
Olmuş bir yafta
Adaletin simgesi terazi
Hep aynı  tarafta
Hakemler iltimas ve gücün emrinde
Bir kısmı çıkarla  ortak yerlerde
Yumruklar belden aşağı
Zalim vurdukça vuruyor
Çünkü güçlüdür.
Mazlum  yedikçe ağlıyor
Çünkü suçludur.
Sesini çıkaracak hali de yoktur.
Şikeyi kimse görmüyor
Silleyi hep aynılar yiyor
İstismarın üzerine oturmuşlar
Ha bire vuruyorlar
Zulmü  coşturuyorlar
Neden seyircisin hakim bey

Ne olur diyorum, bırakın
Beyinlere  zincir vurmayı
Suçsuz insanlara
Küfürler savurmayı
Düşünceler prangalı
Beyinler cüce
Boyun eğmiş her şey güce
Zalimdeki bir sivilce
Onulmaz yara olmuş
Mazlumlar ayak altında
Sanki onlarda bir şey yokmuş.
Adalet bu mu hakim bey?

Hüseyin Koç Ankara 1999

Niye Herkes Rant Peşinde




Niye gelişme yok
Ben, sen, o,
Niye gerilerde kalmışız
Sebebi çok belirginse de
Cevap herkese göre farklı
Çalışmak dürüstlük
Artık köylüce
Kolaydan köşe dönmece
Rant kavgası
Hükmetme duygusu
Saltanat özlemi
Hala revanşta

Kimisi dinden
Kimisi din karşıtlığından
Kimisi başka başka şeylerden
Çıkar sağlıyor
Herkezce sevilenlere
İstismar yağıyor
Toplumun ortakları
En güzel değerleri
Kişilere pay edilmiş
Herkes kendi köşesinde
Masumane görünerek
Duasından şişesinden
Rant sağlıyor
Uzlaşma denenmez
Korkular daima önde
Her şeyin bize göresi var
Arkasında sinsice planlar
Hiç dikkati çekmez
Ezilip ağlayanlar

Niye gelişme olmaz
Nerede üretim
Suç ortada kalmış
Sahipleneni yok
Sebeplerini saysan
Bahaneleri çok

Nerede özgür düşünce
Nerede teşebbüs hürriyeti
Din ve vicdan paslı zincirlerle bağlı
Zaten insan hakları bizleri böler
Bizim işimize geliyor
Yiyiciler ve köleler
Bu kavga ideolojik değil
Bu kavga başka
Kim çıkacak köşke
Rant bölümünde büyük pasta
Kimin olacak
Hiç önemli değil
Milyonlar hasta
Geç, geç, geç
Bahanelerin altında yatan
Cehaletin ekran gafları
Dokunulmazlıkların kılıfı
Yıpratma politikaları
Ülke bölündü lafları
İrtica yaftaları
Laf, laf, laf

Liyakati getirmezler yerine
Şarlatanlar işgal eder
Mevkileri her seferinde
Bu saltanat öyle bir şey ki
Öyle çok bahaneleri
Öyle bilinmezleri var ki
Entrikalar yuvası
İnsanı kutsallaştırır
Bir kere tadanlara
Kendini bulaştırır
Bir kültür olmuş bizde
Hep bu yatar özümüzde
Para mevki şan şöhret
Hiç önemli değil töhmet.
Bütün bunları
Kim düzene koyacak Hakim bey
Ʈ�j � �

Bitmiyor ki Sözlerim





Çok mu değişik ki dünyam
Neden anlaşılmıyorum
İsteklerim mi  sınırsız
Fikirlerim mi kararsız
Düşüncelerim mi yararsız
Ben kimin neyine maniyim
Hangi zevklerinin önünde
Geçilmez engelim
Konuşturdular mı ki beni
Ne düşündüğümü biliyorlar
Fikirlerim  çıktı mı gün yüzüne
Hemen üzerini çiziyorlar.
Ben, beni anlatmadan
Tanımlanıverdim
Adımı mı atmadan
Çalımlanıverdim
Bilmiyorsanız beyler
Ben bir insanım
Bırakın beni tanımlamayı
Kendimi ben anlatayım
Görmek istediğinize değil
Olana baksanız
Gerçeği göreceksiniz
Belki de seveceksiniz
Kimseyle uğraşım yok
Kurulu dünyanıza sözüm yok
Gözüm de yok
Düşünceniz sizinle yaşasın
İstediğiniz kadar.
İnsanlığın tüm değerleri
Saygındır benim için
Zulüm olmasın yeter
Tek istediğim özgürlük ve barış
Bilimde ve insanlıkta yarış
Bunları düşünüyorum
Kime  ne zararı var hakim bey


İnsanların  başka insanlara
Çıkar için nasıl davrandığını
İstemeden de olsa görünce
Beni ben yapan duygularım
Bana isyana geçiyor
Kahrolası bu ortamda
Yitirdiğin yeter diyor
Yaşananlara şahit olmanın
Bana verdiği çekilmez azap
Öylesine bitkinleştiriyor ki;
Bu eylemi gören gözlerime
Hisseden beynime
Beni haberdar ettiği için
Ne beddualar edesim geliyor
Bir anlayabilsen?

Hak etmediğim zenginliği
Ehli olmadığım bir makamı
Bir tür tatmini sağlamak için
Zulme eyvallah demeyi
İstemiyorum hakim bey.

Bu halime ne denir?
Ne olduğunun bende tarifi yok
Ne kendimi anlayabiliyorum
Ne insanlığı  tanıyabiliyorum.
Bir tarafta açlıktan ölen çocuklar
Bir tarafta keyf için köpek besleyenler
Dinliyorsun, herkesin haklılıkları var
“İnsanlardan daha vefalı hayvanlar,
Hiç değilse riyakar ve hilebaz değil “diyenler
Keyf için hayvana miras harcıyorlar
Diğer taraftaki görüntüler içler acısı,

Bu insanlığın değil de kimin açmazı

Bunun ortası nasıl bulunacak hakim bey

Savaş  rezaletine şahit olmak
Yakınlarda hissetmek
Menfaat çıkar hayalleri ile
Dünyanın her bir tarafında
Salyalar akıtarak
Binlerce masumun ölümünü sağlayan
İnsan ırkından olmak
Aşağıların aşağısı gibi geliyor
Hayvanlar alemini seyrediyor
Onunla dinleniyorum
İnanç için isyan sayılmazsa
Onlardan olmayı tercih ediyorum
Bunlar kendi kendime sorgum
En içten geçen duygum
Ne yapabilirim hakim bey

Öyle   oluyor ki bazen
Ölmeyi arzuluyorum
Son günlerde bu isteği
Daha sıkça duyuyorum
Susturmak istesem de içimi
Daha baskınca ağlıyorum
Bozulan her şeyden
Bir an önce uzaklaşmayı
Arkama bakmadan koşmayı
Daha temiz görüyorum
İnsanı değerleri özlüyorum.
İşte yaşananların bir versiyonu
Ne tarafa baksan kırık dökük her şey
Bunları düşünüyorum hakim bey
Yine kendime dönüyorum
Yine uyuşuyor beynim
Kendimden bile tiksiniyorum
İnsan olduğumdan utanıyorum
Midesi bulananların boşaltarak,
Sıkıntıya düşenlerin   ağlayarak,
Stresli olanların bağırarak
Bir şekilde rahatladıkları.
Ama benim beynim bulanmış
Ve bir türlü içini boşaltamıyorum.
Hiçbir şeyle yıkayamıyorum.
Öylesine pis bir durum ki;
Ne yaşamada kalabiliyorum
Ne ölmeye gidebiliyorum .
Ne yapmalıyım Hakim bey.
  Ankara,   Hüseyin Koç 1999

İnanan insanlara, inancını yaşmaya çalışanlara, büyük bir kin ile bakılıyordu o yıllarda. Bütün Müslümanlar sindirilmeye hatta yok edilmeye çalışılıyordu. 28 Şubatı hatırlayanlar bilir. Allah bu millete o günleri bir daha göstermesin. O günlerin isyanıydı bu son şiirler. O günkü ortamı şikayet ediyordum. Şiir çok uzun olduğu için bir kaç bölümde yayınladım.