12 Eylül 2018 Çarşamba
HEYECAN ZİRVEDEDİR SEVENDE
Gün ışır etraf aydınlanır
Hayal olanlar asıl
lanır
Yaşayan
her bir şey
Bir gün daha yaşlanır,
Sevdalar her yılında
Gittikçe tazelenir.
Saadetler zirvedeyse
O da hepten göze
gelir
Sevginin yaşandığı anda
Zaman kuş
oluverir
Hasret sızdığı yerde
Acıları
katmerleniverir.
Aşk taşıyan bedenin
Boş
durmaz gönül hanesi
Heyecanı zirvedir
sevenin.
Tutkudur hikâyesi
İKİ YAKIN DOSTDUK SENİNLE
Bir
zamanlar
İyi
arkadaştık seninle
Dolu,
dolu günlerimiz geçer
Aynı
evi paylaşır,
Beraber
yer içer
Aynı
sokakları dolaşır
Hüzünleri
ortakyaşar
Sevinçlerle
coşardık.
Birimizin
sıkıntısına
İkimiz
birden koşardık
Fakirlik
yanımızdaydı
Heyecan
sa kanımızdaydı.
Gelecek
için hayaller kurarken
Sıkıntılara
eyvallah demezdik
Soğuk
kapımızdan gitmezdi.
Uzun
kış
gecelerinde titrerken
Umutlarımız
bitmezdi.
İki
yakın dosttuk seninle
Aynı
okulun talebesiydik
Benzer
duyguların divanesiydik
Stresli
ortamlarda bile
Belirli
sokakların abonesiydi.
Şehir
turlarımız olurdu akşamlar
Avare,
avare dolaşır
dururduk
Boşalan
kaldırımlarda
yalnız
hisseder kendimizi
Şarkılar söylerdik
Sonrada aklımıza geleni savururduk.
Çoğu
gece uyumadan sabahlar
Beraber
ağlar
beraber gülerdik.
İyi
bir arkadaştık
seninle
Çocukken
tanışmasak
bile
Aynı
memleketliydik
Kültürümüzde
birdi
İnançlarımızda öyle
Aynılarımız
pek çoktu
Sen
biraz havai idin
Çevrene
çabuk alışır
Folklor
oynar
Kılıç
kalkan savururdun.
Ben
sana göre
Daha
köylüce idim
Daha
az konuşur
Geç
alışır
Dersine
çok çalışır
İyi
problem çözer
Aynı
zamanda
Duygularıyla
çarpışır
Bir
halim vardı.
Kızlara
ders verirken
Güzeline
aşık olur
Ayrı
kalırsam eğer
Öleceğimi
sanırdım
Onlara
hislerimi
Şiirlerle
anlatırdım.
Birbirini
tamamlayan
İki
yakın dosttuk seninle
Oyunlar
düzenler oynardık
Geleceğin
planını kurar
Birbirimizi
kollardık.
Dostluğumuz
için
Kendimizi
feda ederdik.
Göz kırpmadan
Ölümüne
giderdik.
Bir
yaz tatilinde
Değişimin
ilk temelini attın
Evliliğe
merhaba deyince
Bir
anda her şeyi unuttun
Ankara
dan ayrılıp
Bursayı
mekan tuttun
Evlilik
değiştirdi
seni
Göstermez
oldun kendini
Yollarını
ayırdın
Unutur
gibi davrandın
Bir
gittin bir daha sormadın
Selam
aldın göndermedin
Durumunu
bildirmedin
Kaç
kez ziyaretine geldim
Bir
karşılık veremedin
Yıllar
sonra bir gün
Bir
ofis önünde karşılaştık
Birkaç
saniye bakıştık
Gözlerimiz
yaşarmıştı
Bu
uzun ayrılık
Tanınmaz etmişti
ikimizi
Hatırlar
mısın bilmem
Çocuklar
bile bu hale
Dayanamamıştı.
Yıllar
yılı böyle geçti
Ben
aradım sen sormadın
Ben
uğradım sen gelmedin
O
günlerin hatırına
Bir
merhaba diyemedin
İki
yabancı olduk seninle
O
günlerden şimdiye
Değişmedik
ne kaldı
O
günkü çiçekler meyveye durdu
Çekirdekleri
büyüdü ağaç oldu
Her
geçen yıllarla birlikte
Nice
çiçekler ve yapraklar savurdu
O
günkü ipek duygular,
Şimdi taş duvar oldu..!
SÖYLENMEYEN SON ARZULAR
Bir
yaz bitimi sızım, sızım
Bir
gece vakti sızladı içim
Düşüverdim kalmadı gücüm
Karanlıklar
içinde çırpınırken
Son
arzumu söyleyemedim
Hoyratça
kullandığım zaman
Bitmiş
olmalı ki
Bir
daha hiç kıpırdayamadım.
Allah
a ısmarladık diyemeden
Bir
daha kendime gelemedim
Ne
oldu bana bilmem ki niçin
Ömür
tükenmiş
olmalı ki
Hazırlanıverdi
göçüm.
Nerede
gençliğim
Nerede
kazandıklarım
Nerede
çocuklarım evim obam
Nerede
kırk yıllık eşim
Güvendiklerim
Bütün
bunlara ne oldu ALLAH ım
Bu
anımda yokmuş sahip çıkanım
Meğer
yolcu edilmişim
Hazırlanmış göçüm.
O an
öyle garip bir anki
Bir şey düşünülemez
Hele
birde şanssızsan
Başında okuyanın olmaz
Halin
sorulmaz
Aman
ALLAH ım
Yaşanacak
an bitmişse
Kirpiklerin
bir araya gelmez.
İşte öyle bir şey
Duruverdi
saatler ansızın
Bir
yaz bitimi sızım, sızım
Bağırsan çıkmaz ki avazım
Bir
güz günü sönüp de kaldım
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)