30 Kasım 2011 Çarşamba

Davacıyım Hakim Bey




Davacıyım hakim bey
Kimden dersen bilmiyorum kendimden
Davacıyım hakim bey çevremden
Köyümden kasabamdan şehrimden
Annemden babamdan çocuklarımdan
Eğitimden, medyadan yönetimden
Örften adetten, gelenekten
Sağlıktan, kültürden adaletten
Sanma ki şikâyetim sade devletten.
Dalga dalga büyüyor davacı olduklarım
Doğru dürüst cevap vermiyor sorduklarım
Aynı sıkıntıdan muzdarip olan
Milyonlar var içine kan oturan
Herkez bir şekilde ifade ediyor kendine
Korkusundan söyleyemiyor çevreye
Davanın konusu ne dersen
Ne ben anlatabiliyorum kendimi
Ne anlattıklarım anlıyor beni
En iyisi bunlardan bir kaçını
Sıra sıra dertlerimi yazayım
Bitirince mezarımı kazayım
Nasıl olsa sıkıntılar dermansız
Zalim çok acımasız hemde amansız

Görülecek gibi değil manzara
Herkes, her şey ne haldedir sorsana
Görmek   istiyorsan eğer
Gel  baktığım yerde dursana
Acıların daha başka olur hakim bey.

Zulmün zaferi sürdükçe
Umutlar bir başka seherde
Hakkı bekleyenler sürünürken yerlerde
Çıkarlar uçuyorlar  göklerde
Bütün bunlara şahit olsaydın
Daha yanık olurdun hakim bey

Gözlerin birbirini süzüşü farklı
Sözler başkalaşmış hepsi çarklı
Hırs olmuş keskin bir  satır
Al onu istediğine istediğin kadar batır
Her şeyden habersiz çocuklar
Ve daha bir sürü zanlı
Gözü dönmüşlerin önünde
Ayak çırpıyorlar canlı canlı
Hayatın değeri beş para olmuş hakim bey

Ne onur bırakıyor ne gurur
Makam mevki sevdası
Tüm değerler hiç edilmiş
Olmuş hırsın  maskarası
Anlık zevkler çıkar  için
Menfaatler beri gelsin
Şimdi çıkar zamanıdır.
Edep haya öte gitsin.
Mevkilerde ballanırken
Güzellikleri rafa kaldır
Biraz şöyle uzak dursun
Belki bir gün kullanırsın.
İşte yaşamın bir yüzü
İşte  hayatın  kendisi
Nerede kaldı adalet  sözleri
Nerede bunun düzelticileri
Hakim bey.

Hüseyin Koç
Ankara 1999

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder