19 Ekim 2018 Cuma

BEKAR ODAMIN





Bekar odamın camı çatlak,
Fırtına ile şen şakrak,
Sallanıyor perdenin her bir yanı
Kırık dökük saksıda
Boynunu bükmüş çiçek ve yaprak



Esinti var hem de soğuk
Elektrik sobası ortada
Görüntüsü bile donuk
Bir saat yansa üç saat sönük
Eski bir ranza, her yeri çürük!








Üşüyorum, yatağımda dahi
Gecenin bir yarısı büklüm, büklüm
İçimde yokluğun, oda da yokluk
Ben yokluğuna küskünüm
Odam yoksulluğa
Kulaklarımda uğuldayan fırtına sesi
Beni bağrına basan rüzgârın
İçime işledi nefesi.

Hüseyin KOÇ
Şubat l977-İNCESU/ANKARA

BİTMESE BU GECE



    
      
Bitmese bu gece
Hep devam etse
Ne olur sürüp gitse
Bu gece hiç bitmese
Işıklar pır,  pır ederek kalsa
Hep böyle dursa bu gece
Rüzgar çok hafiften esse
Bozmasa bu halini
Parlayan ışıklar şuraya düşse
Yapraklar hafifte hafiften
şır, hışır ederek dursa
Gösterebilse kendini çiçekler
Etrafımda gürleşiverse
En güzel bestelerini yapsalar
Geçe kuşları ve böcekler
Bu gece bir sonrakiyle
Birleşiverse
Gündüzler başka yere
Yerleşiverse
Mehtapta konuşmak için
Dilleniverse
Rüyalarım hiç bozulmadan
Tatlı, tatlı devam etse
Mutluluğu bulduğum şu anım
Sürüp gitse ne olur.

Anlamlı şeyler
Meşgul etmese beni
Bir defacık olsa bile
Bu sanal  alemde kalsam
Yıllarımın böylece
Geçip gittiğini sansam
Ne olur?

ANKARA-1977

HANİ GELECEKTİN!






Kalabalığın gurbete çıktığı yerde
Güneş yorgun gözlerini kırparken
Uğurlarken geleceğim demiştin
Sessizce  boynuma sarılarak
Hem gülücük hem de umut vermiştin
Hani nerdesin!!?

Gözlerim hasretinle yollarda
Bekledim bilmediğim bir zaman
Göründü seninle gidenler bir bir
Anlaşılınca yokluğun
Karanlığa bürünüverdi tüm şehir!.
Hani nerdesin!..?

Gecenin son çeyreği biterken
Acıyla yorgun düşüp yığılmışım
Işıklar yanıp sönerken garajın girişinde
Artık yaşayan bir ölü olmuşum.
Hani nerdesin!!?

Sonu gelmez bekleyişe başlarken
Kızaran ufuklarda horozlar sustu
Umut umutsuzluğa dönüp giderken
Anladım ki artık her şey bomboştu
Ben yıkıma, sen bilinmeze merhaba derken.
Hani nerdesin!!?

Silinmeyecek yerimde, aklımda kaldın
Yanında yaşlanmayacağın bir ömrü çaldın
Kim bilir, başlarken bu değildi muradın
Gerçeğin bu olsa da  
Sanmayasın ki ahımı aldın.


Hüseyin KOÇ/Ankara/I5 mayış l981


ÇOK UZAKLARDASIN










Çok uzaklarda olsan bile
İçimde yaşıyorsun
Uzayıp giden özlemine
Hayalini taşıyorsun.
Yanımda olmasan bile
Çevremde dolaşıyorsun.




Neşeyi arzulasam da
Kabuslarda kalıyorum
Unutmayı istesem de
şünceye  batıyorum
Rüyamdasın  her gece
Etrafımda  gündüzün
Hani nerde o günler
Sen anaçtın ben se kuzun.

Hüsyenin KOÇ

HASRETİ YERİNDE YAŞAYIM DEDİM






Hasreti yerinde yaşamak için
Gittiğim yerlerde sen yoktun
Alev topu gibi yandı içim
Kurudu sandığım gözlerimden
Akan gözyaşıydı sicim, sicim.

Geriye baktığında
Her şeyin üzerine
Sis perdesi çökmüş
Aradan sızanlar
Kırık dökük görüntüler
Yarı hatırlanır fısıltılar
Şimdiye kalan
Hevesle yazılan
Sararmış sayfalar
Kurumuş ağaçlardaki
Belli belirsiz kazıntılar.

Eskiye ait hiçbir şey
Kalmamıştı yerli yerinde
Her şey çok dağınık düzensiz
Başkalaşmış, değişmiş o yerler
Bana ne söyleyebilirdi ki sensiz!

Biliyor musun, neydi gördüğüm

Daha çok hasret
Daha çözümsüz düğüm.
Her bir taraf bomboş
Sensiz viran olmuş
Nağmeli kuşların yerini
Baykuşlar almış
Ne sen vardın orada
Nede senden bir iz
Okşayan serinlik şöyle dursun
Fırtına bile ilgisiz
Tüm güzellik yok olmuş
Kalıvermiş sevgisiz



Hasreti yerinde yaşayım için 
Bin bir umutla
Günlerden bir gün
Seni ilk gördüğüm
O yerlere döndüm
Güya 
Hasret giderecekti!
Yıllardır suskunluğuma
Kim bilir neler söyleyecekti!
Oysa hayallerimi de kaybettim
Acıların en yenisini
Teselli yolunda keşfettim 


Temmuz 2003

BELİRSİZLİK


Belirsizlik
Yalnız odamın balkonunda
Derinine daldım akşam mehtabının
Aheste müziğin sesi kulağımda
Tadını çıkarıverdim ağlamanın

Acılar özümden ırak değil
İç içe girmiş onlar bende
Hayaller hisler merak değil
Kederle yoğrulmuş anılar bende

Esen rüzgar saçlarımı okşadıkça
İnce bir sesin içine karıştım
Kurak gözlerim nemlendikce
Biten mehtap da karanlığa alıştım

Çektim sigaramı nefes,  nefes
Çayımı aldım yudum, yudum
Bitmeyen acıların içinde
Meçhule doğru savruldum.

Kapladı her yeri derin bir sessizlik
Bırakmıyor yakamı güvensizlik
Ölümden farksız oldu
Gece ve bendeki belirsizlik.

Bir gün daha karıştı karanlıklara
Gece fısıltısıyla birlikte
Kayboldu bir nokta sonsuzlukta
Kesildi mırıltılar titreyen dudaklarda
Hüseyin KOÇ


HAYAT VE İNSAN





İnsan bu
Anlaşılması zor
Anlatımı kolay
Her anı başka bir olay
Bazen semah’ ta
Bazen se  halay
Bazen bir damla yaşta
Bazen oynaşta!
Bazen bir yolculukta
Bazen gizemli karanlıkta
Bazen bir sözde
Güzel bakan bir gözde
Farklı ortamlarda
Duygu alemine salınırlar
Dostlarla hatırlanırlar
Etkilendiğinde bir şeyden
Bir ah çeker içinden
Paylaşır anılarını
Güncele dalıverir peşinden
İnsan, bir güne benzer
Gündüzü yaşadığı gerçek
Gecesi onun örtüsü
En fazla iki nesil
Söylenirse türküsü
Sonra arkası gelmez
Unutuluverir gerisi
Ağlayarak
Geldiği dünyaya
Ağlatarak göçüp gider
Doğuşta ezanı dinlerken
Gidişte namzettir salaya
İşte bir insan hikâyesi
Varsa ardından
Ağlar annesi.