Akşamı Seyrediyorum
Yüksekte
bir yerden
Akşamı
seyrediyorum
Güneşin
batışıyla gidiyor
Alaca karanlıkla
geliyorum
Kendimi
bıraktığım boşluğa
Kanatsız
uçuyorum
Dört bir
yan yol, arabalar vızır, vızır
Karanlığı
yırtan farlar kaybolmaya hazır
Uzaklarda
bir sürü ışıklar
Her biri hareketli
yanıp sönüyorlar
Ötelere
bakıyorum havadan
Bir ses
duyuyorum ilerde çaydan
Akşamların
müzisyeni kurbağadan
Bir kuş
çığlığı onun ardından
Söyleyeceklerini
söylüyorlar
Gittikçe
koyulaşan havada
Geziniyorum
sanki boşlukta
Çevreyi ve
gönlümü dinliyorum
Belirlilerin
belirsizleştiği
Teferruatın
kaybolduğu karanlıkta
Yere uzak
havaya yakın
Yıldızlar
tepemde salkım, salkım
Her taraf
hareketli yer gök
Gidip
geliyorlar akın, akın.
Zaman
bildiği yere doğru giderken
Seyrin içine
hareketsizce dalmışım
Susan
seslerin yeri dolmazken
Gizemli
atmosferin sihrine banmışım
Bazen
yüzüme doğru iniyor damlalar
Bilmiyorum
niye ağlamışım.
Gönlüm uzay
boşluğu gibi
Her şeyi
içine alıyor.
Denizin
içindeymişim gibi
Gözlerim
diplere dalıyor
Duygular
görüntü ötesine taşınırken
Hareketlerim
yavaşlıyor.
Yorgunluk
çökerken
Düşüncelerde
karışıyor
Uyku
ortalarda yok
Galiba oda
naz yapıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder